Son yıllarda, dünya genelinde sosyal medya platformları, birçok insan için ifade özgürlüğünün önemli bir aracı haline geldi. Özellikle Twitter, kullanıcıların düşüncelerini özgürce paylaştığı bir mecra olarak dikkat çekiyor. Ancak İran'da durum biraz daha karmaşık. Ülkenin sosyal medya üzerindeki sıkı kontrolü, özellikle genç kuşak için büyük bir engel teşkil ediyor. Buna rağmen, İranlılar hararetle tweet atma arzusunu sürdürüyor, bu da ülkenin dijital direnişinin ne denli güçlü olduğunu gösteriyor.
İran, sosyal medya platformlarına yönelik kısıtlamalar uygulayan ülkelerden biridir. Özellikle 2022 yılında başlayan ve halkın hükümete karşı duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdiği protestolar, sosyal medyanın önemini daha da artırdı. August 2023'te gerçekleşen yeni protestolar, Twitter ve diğer sosyal medya platformlarının erişiminde kesintiler yaşanmasına yol açtı. Protestocular, bu kısıtlamalara rağmen tweet atarken, birçok kişi VPN kullanarak sosyal medyaya erişmeye çalıştı. Uygulamalar aracılığıyla Twitter'a ulaşan İranlılar, toplumsal sorunları, yolsuzlukları ve hükümetin baskı politikalarını gündeme getirerek seslerini duyurma çabası içinde. Bu durum, İran'daki gençlerin dijital platformlarda ifade özgürlüğü için gösterdiği direnç ve kararlılığın bir göstergesi olarak öne çıkıyor.
İran'daki genç kuşak, sosyal medya kullanımıyla büyük bir değişimin parçası. Geleneksel medyanın devlet kontrolünde olması, gençlerin bağımsız bir bilgi kaynağı arayışına girmesine yol açtı. Twitter gibi platformlar, bu ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir alan sağlıyor. Özellikle 18-30 yaş arasındaki bireyler, siyasi ve sosyal meselelerde seslerini duyurmak için sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanıyorlar. İranlı gençler, sadece kendilerinin değil, toplumlarının da sorunlarını ifade ederken, global bir bilinçle hareket ediyor. Bu durum, diğer toplumlarla da bağlantı kurarak, ortak bir mücadele ruhu geliştirmelerine olanak tanıyor. Tweet atarak, İran’daki sosyal, ekonomik ve politik sorunları görünür kılmaya çalışıyorlar.
Sonuç olarak, İranlıların tweet atma isteği, yalnızca basit bir iletişim eylemi değil, aynı zamanda bir direniş biçimidir. Gençler, arzularını ve isteklerini sosyal medyada ifade etmekte kararlılar. Devletin baskıcı politikalarına karşı durarak, özgür bir iletişimin peşinde koşuyorlar. Ağızdan ağıza yayılan hikayeler, mücadeleleri sadece İran sınırlarıyla sınırlı kalmıyor; dünya genelindeki insan hakları savunucularının dikkatini çekiyor. Dolayısıyla, İran'da tweet atmanın ötesinde, ifade özgürlüğü için verilen bir mücadelenin resmini görmekteyiz. Gençlerin dijital platformlardaki cesareti, tüm dünyada yankı uyandırıyor ve özgürlük mücadelesinin yeni bir yüzünü tanıtıyor.