Son yıllarda bölgedeki jeopolitik gelişmelerle birlikte Suriye, uluslararası arenada dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Türkiye’nin önde gelen diplomatlardan biri olan Keçeli, son günlerde İsrail’in Suriye’deki hava saldırılarına yönelik güçlü bir çağrı yaptı. “İsrail, Suriye’deki hava saldırılarını sona erdirmelidir” diyen Keçeli, bölgedeki istikrarsızlığın daha da derinleşmesine yol açacak bu eylemlerin durdurulması gerektiğini ifade etti. Bu açıklama, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
İsrail, uzun yıllardır Suriye’deki iç savaşın getirdiği karmaşa ortamından faydalanarak, ülkede belirli hedeflere hava saldırıları düzenlemektedir. Bu saldırıların temel gerekçesi, İran’ın Suriye’deki askeri varlığını artırması ve bu durumun İsrail için oluşturduğu tehdit olarak gösterilmektedir. Ancak bu eylemler, sadece hedef alınan gruplar üzerinde değil, aynı zamanda Suriye’nin genelinde de önemli yıkımlara yol açmaktadır. Keçeli’nin bu konuda yaptığı çağrı, bir yandan uluslararası toplumun dikkatini çekerken, diğer yandan Suriye halkının yaşadığı zorlukları da gözler önüne sermektedir.
Uluslararası toplumun, İsrail’in Suriye’ye düzenlediği hava saldırılarına karşı farklı tepkileri söz konusu. Bazı ülkeler bu saldırıları kınarken, bazıları ise İsrail’in meşru savunma hakkı çerçevesinde değerlendirmektedir. Ancak Keçeli’nin yaptığı açıklamalar, bu gerilimlerin daha da tırmanmasına yol açacak bir ortamda, barışçıl çözüm önerilerini gündeme taşımaktadır. Keçeli, Suriye hükümeti ile diyalog yollarının açılması gerektiğini, böylece çatışmaların azalabileceğini savunuyor. Sadece askeri önlemler yerine, diplomatik yollarla kalıcı bir barışın sağlanması gerektiğini vurgulayan Keçeli, bu konuda uluslararası aktörlerin üzerine düşen sorumlulukları da hatırlatmaktadır.
Özellikle Suriye’deki insani durumun her geçen gün kötüleşmesi, bu tür hava saldırılarının sona ermesi için acil bir çağrının yapılmasını zorunlu kılıyor. Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların, Suriyelilere yönelik insani yardımların artırılması ve hava saldırılarının durdurulması konusunda daha aktif bir şekilde rol alması gerektiği düşünülüyor. Bu bağlamda, Keçeli’nin önerileri, hem bölgedeki istikrarın sağlanması hem de insani boyutta yaşanan trajedinin sonlanması açısından büyük önem taşıyor.
Olası bir barış süreci için Keçeli, Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Uluslararası kamuoyunun, Suriye’deki iç savaşın sona erdirilmesi ve ülkenin yeniden inşa sürecini desteklemesi adına gerekli adımları atması gerektiğini belirtiyor. İsrail’in hava saldırılarını sürdürmesi, bölgedeki gerilimi artırmanın yanı sıra, diğer ülkeleri de bu çatışmaya dahil olma noktasında cesaretlendirebilir. Bu durum, yalnızca Orta Doğu'daki barış için değil, aynı zamanda dünya genelindeki istikrar için de son derece tehlikeli bir senaryo oluşturmaktadır.
Keçeli’nin rica ettiği şekilde, hem Suriye halkının yaşam koşullarının iyileştirilmesi hem de bölgedeki istikrarın sağlanması için acil bir dönüm noktasına gelinmesi gerekiyor. Uluslararası diplomasi, bu tür silahlı çatışmaların önünü almak için en etkili araç olması açısından, tüm ülkelerin iş birliği yapmasına dayanmaktadır. Tüm bu gelişmeler, hem bölge ülkeleri hem de uluslararası aktörler için ciddi sorumluluklar getirmektedir; dolayısıyla, Keçeli’nin çağrısı, yalnızca bir uyarı değil, aynı zamanda barış için bir fırsat olarak görülmelidir.