Son dönemlerde İstanbul'un tarihi ve turistik simgelerinden biri olan Kapalıçarşı, sadece alışveriş ve zanaatkarların merkezi olmakla kalmayıp, aynı zamanda kara parayı aklayan suç çetelerinin de gözde mekanı haline geldi. Emniyet güçleri tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir operasyon sonucunda, suç çetesinin Kapalıçarşı'da 1 milyar TL'lik bir vurgun gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Bu olay, Türkiye genelinde büyük yankı uyandırırken, Kapalıçarşı'nın güvenliği ve itibarını sorgulatır hale getirdi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, son dönemde artan kara para aklama olaylarına yönelik başlattığı operasyonlar çerçevesinde, Kapalıçarşı'da çok sayıda işyerini takibe aldı. Yapılan takipler sonucunda, bir suç çetesinin tarihî çarşıyı kara para aklama merkezi olarak kullandığı belirgilendi. Çetenin, yurt dışından gelen uyuşturucu ve silah ticareti ile elde edilen paraları, çarşıdaki çeşitli dükkanlar aracılığıyla akladığı ileri sürüldü. Özellikle kuyumcuların, mücevherat satan dükkanların ve antikacılıkla uğraşan iş yerlerinin bu işin merkezinde yer aldığı tespit edildi.
Kapalıçarşı'nın tarihi dokusunu ve zengin kültürel geçmişini korumak amacıyla, polis ekipleri yoğun bir şekilde çalışmalara başladı. İstihbarat birimlerinin gerçekleştirdiği ön çalışmalardan sonra, operasyona üst düzey güvenlik güçleri de dahil edildi. Çetenin önemli isimleri gözaltına alınırken, iş yerlerinde yapılan aramalarda çok sayıda belge ve dijital veri ele geçirildi. Bu belgelerin, kara para aklama işlemlerinin nasıl gerçekleştirildiğine dair önemli ipuçları sunduğu belirtildi.
Suç çetesi, yaptığı işlemleri gizlemek için oldukça karmaşık yöntemler kullanıyordu. Özellikle sahte faturalar, gizli anlaşmalar, ve çeşitli finansal karmaşık oyunlar ile elde ettikleri kara parayı piyasaya sürdükleri belirtildi. Çetenin, Kapalıçarşı'nın turist akınına uğraması ve esnafın para kazanma tutkusundan faydalandığı düşünülüyor. Turistlerin değerli mücevherler almak istemesi, çeteye daha fazla fırsatlar sunmuş durumdaydı.
Kapalıçarşı'daki esnafların bir kısmı, çete ile işbirliği yaparak kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederken, diğer bir kısmı ise bu durumdan habersiz olduklarını belirtti. Bazı esnaf, çetenin faaliyetlerinin ciddi şekilde çarşının itibarını zedelediğini ve turizm gelirlerinde bir azalmaya neden olduğunu ifade etti. Bu durum, çarşının tarihî yapısının korunmasına yönelik ciddi endişelere yol açarken, Kapalıçarşı'nın uluslararası prestijinin de sorgulanmasına neden oldu.
Operasyonların devam ettiği bu günlerde, emniyet yetkilileri, Kapalıçarşı'da yalnızca suça göz yummayan değil, aynı zamanda bunu besleyen unsurların da her zaman yakından takip edileceğini vurguladı. Çetenin liderinin yakalanması ve şirketinin yapı taşlarının deşifre edilmesi için gereken tüm çalışmalara devam edileceği de bildirildi. Hatta, belirli işyerlerinde yapılan baskınlarda ele geçirilen uyuşturucu ve silah gibi unsurlar, operasyonun yalnızca mali boyutla sınırlı kalmadığını, aynı zamanda organize suçlarla mücadele anlamında da büyük önem taşıdığını ortaya koydu.
Sonuç olarak, İstanbul'un gözbebeği Kapalıçarşı, tarihi derinliği ve kültürel mirasıyla bilinirken, kara para aklama gibi suç faaliyetlerine ev sahipliği yapması nedeniyle ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalmış durumda. Yetkililer, bu tür vakaların tekrarlanmaması ve İstanbul'un prestijinin korunması için anında müdahale edilmesi gerektiğine inanıyor. Gelecek günlerde bu konunun daha fazla gündeme geleceği ve yasal süreçlerin hızlanacağı belirtiliyor. Kapalıçarşı'nın güvenilir bir alışveriş merkezi haline gelmesi için her türlü önlemin alınması ve denetimlerin sıkılaştırılması gerektiği vurgulanıyor.