Son dönemde enerji piyasasında yaşanan hareketlilik, Türkiye'nin doğalgaz tüketimi üzerinde önemli bir etki yarattı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) yayınladığı "Doğalgaz Piyasası Sektör Raporu," Türkiye'nin doğalgaz tüketimindeki artışın boyutlarını gözler önüne serdi. 2024 yılının Aralık ayı itibarıyla, toplam doğalgaz tüketiminin yıllık bazda yüzde 32 oranında artarak 6 milyar 963 milyon 420 bin metreküpe ulaştığı kaydedildi. Bu veriler, Türkiye'nin enerji ihtiyacının her geçen yıl nasıl arttığını ve doğalgazın ülke ekonomisi için ne denli hayati bir öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Konutlar, doğalgaz tüketiminin en önemli parçalarından biri olarak öne çıkmaktadır. Geçtiğimiz yıl aralık ayında konutlardaki doğalgaz tüketimi, yüzde 35 artışla 3 milyar 71 milyon 450 bin metreküp olarak kayıtlara geçti. Bu artış, özellikle kış mevsiminde artan ısınma talebinin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin soğuk kış şartlarına karşı hazırlıklı olması için doğalgaz tüketiminin artırılması gerekliliği, bu sürecin en önemli etkenlerinden biri olarak öne çıkıyor. Ayrıca, konutlarda doğalgaz kullanımının yaygınlaşması, insanların enerji faturalarını daha kontrol edilebilir hale getirmesiyle de ilişkilidir.
EPDK'nın raporuna göre, Türkiye'nin doğalgaz ithalatı da paralele olarak bir artış gösterdi. Geçtiğimiz yıl aralıkta toplam doğalgaz ithalatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 21,5 artarak 7 milyar 364 milyon 170 bin metreküpe ulaştı. Bu rakamlar, enerji talebinin karşılanabilmesi için dışa bağımlılığın ne denli önemli olduğunu gözler önüne serdi. İthalatın 4 milyar 424 milyon 710 bin metreküpü boru hatları vasıtasıyla, 2 milyar 939 milyon 460 bin metreküpü ise sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) tesisleri aracılığıyla gerçekleşti. Yıl sonunda en fazla doğalgaz 2 milyar 835 milyon 170 bin metreküple Rusya'dan ithal edildi. Ardından Azerbaycan ve İran gibi ülkelerin de önemli katkıları bulunmaktadır.
Ayrıca, ABD, Cezayir, Ekvator Ginesi, Nijerya ve Norveç gibi ülkelerden de LNG ithalatı gerçekleştirildi. Bu çeşitlilik, Türkiye'nin enerji güvenliğini sağlaması açısından kayda değer bir durum. Zira, tek bir kaynağa bağımlı olmamak, piyasalardaki dalgalanmalara karşı bir çeşit önlem niteliği taşımaktadır.
Diğer yandan, Türkiye'nin doğalgaz stok miktarındaki düşüş, dikkat çekici bir başka unsur oldu. Geçtiğimiz yıl aralıkta stok tutarı, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9 düşerek yaklaşık 4 milyar 950 milyon 860 bin metreküpe geriledi. Bu düşüş, enerji tedariği açısından endişelere neden olmaktadır. Türkiye'nin doğalgaz stokunun büyük bir kısmı (yaklaşık 4 milyar 535 milyon 470 bin metreküp), yer altı depolama tesislerinde tutuluyor, kalan kısmı ise LNG terminallerinde depolanmaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye'de doğalgaz tüketimindeki bu artış, hem ekonomik hem de çevresel faktörlerden kaynaklanıyor. Enerji politikasının yeniden gözden geçirilmesi, alternatif enerji kaynaklarının daha güçlü bir şekilde entegre edilmesi ve yenilenebilir enerji projelerine daha fazla yatırım yapılması, ülkenin enerji açığını kapatmasına ve dışa bağımlılığını azaltmasına yardımcı olabilir. Bu trendin önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği ve Türkiye'nin bu alandaki stratejileri, herkesin merakla takip edeceği konular arasında yer alacak.