34 yaşındaki Atakan Yıldız, hayatta her şeyin yolunda gittiğini düşünüyordu. Ancak bir gün yaşadığı baş ağrıları ve bitkinlik hissetmeye başlaması ile sık sık gittiği bir doktora başvurdu. Yapılan tetkikler sonrasında, hayatını değiştirecek sonucu öğrendi: 4. evre beyin kanseri! Bu durum, onun için hem yıkım hem de yeni bir yaşam mücadelesinin başlangıcıydı. Ancak karşılaştığı zorlukların yanı sıra, geçmişte unuttuğu bir ismin hayatını kurtardığına inandı ve bu isimle birlikte yeniden hayat buldu.
Hastanede aldığı teşhis sonrasında, Atakan'ın dünya başına yıkıldı. Doktorlar, tedavi şansı olsa da, süreçlerin zorlu olacağını ve psikolojik desteğin şart olduğunu belirtti. Atakan bu haberle baş etmenin bir yolunu ararken, hayatına dair önemli bir yüzleşme yaşadı. Geçmişte tanıdığı bir arkadaşı olan Şeyma, kanser tedavisi sırasında unutmuş olmasına rağmen, onun hayatında önemli bir yere sahip olduğunu hatırladı. Şeyma’nın motivasyonu ve cesareti, Atakan için bir umut kaynağı oldu. Aradan yıllar geçmişti ama unutmadığı bir şey vardı: “Hiçbir zaman yalnız değilsin.” Bu, Atakan'ın yeniden savaşmasına ve başka bir hayat kurmasına yardımcı oldu.
Arkadaşının desteğiyle birlikte, Atakan tedavi sürecine çok daha güçlü bir başlangıç yaptı. Her gün hastaneye gidip aldığı tedavinin yanı sıra, Şeyma ile yaptığı telefon görüşmeleri ve moral sohbetleri onun ruh halini olumlu yönde etkiledi. Atakan, tedavi sürecinde kendisi için yeni hedefler belirledi. Öncelikle sağlıklı bir hayat sürdürmek için beslenme düzenini değiştirdi, yoga ve meditasyona başladı. Hem bedenen hem de ruhen, mücadele vermesi gerektiğini biliyordu. Bu süreçte, Şeyma da onun yanında olarak, katıldığı etkinliklerden, katılımcılara, “Kanserle savaşmak asla yalnızken daha zor, açıkça destek almaktan çekinmeyin.” mesajını iletmeyi ihmal etmedi.
Atakan hayatına yönelik hedeflerini belirlerken, kanserle savaşan insanlar için farkındalık yaratmayı da önüne koydu. Kısa süre sonra sosyal medya üzerinden, kendi hikayesini paylaşarak, benzer durumu yaşayanları motive etme kararı aldı. Kendi gözlemleri ve deneyimleriyle dolu bir vlog ve yazı dizisi oluşturarak, “Umutsuz kalmayın, hayata yeniden sımsıkı sarılın.” mesajlarını yaymayı amaçladı.
Atakan, yaşadığı süreçte birçoğu için zorlayıcı olmasına rağmen, insanlara ilham vererek kendi deneyimlerini duyurmanın sonunda onu onurlandırmak için bir dostluk bağı ve bir aile kurma fırsatına dönüştü. Artık herkes biliyor ki unutmak, bazen geçmişte çok önemli olan şeyleri serbest bırakmak anlamına geliyor; ama bazı anılar, hayat kurtararaktan başka bir dönemin kapılarını açan güçlü hatıralar olabilir.
Atakan Yıldız, sadece tıbbi tedavileriyle değil, ruhsal ve sosyal desteğiyle sağlığına kavuşmaya başladı. Onun hikayesi, birçok insan için bir umut ışığı oldu. Sadece kendi kanser deneyiminden ders almakla kalmayıp, bu sürecin başından itibaren başkalarını da bilgilendirmek adına birçok farkındalık etkinliği organize etti. Kendi hikayesini, hikayelerini dinlemiş olduğu diğer kanser hastaları ile bir araya getirip bir buluşma gerçekleştirdi ve bu etkinliklerle, insanları sadece hayatta kalmak için değil, yaşamlarının değerini bilerek yaşamaları konusunda bilinçlenmeye davet etti. Bu yeni yaşamındaki en büyük kazanımı ise, hayatı sorgularken asıl önemli olanın, etrafımızdaki insanlar ve sevdiklerimizle olan ilişkimiz olduğunu anlamaktı.
Atakan, bu zorlu süreç boyunca hem kendisi hem de çevresi için pozitif bir örnek teşkil etti. Mücadele ettiği hastalığa karşı, pes etmemek gerektiği mesajını yayarak, hayattaki her yeni günde daha büyük bir güçle ayakta durmanın yollarını keşfetti. “Gerçekten hayata tutunmak istiyorsanız, her anı değerlendirin; insanlara bağlanın ve yaşama katılın.” diyerek, pek çok kişiye umut ışığı oldu.
Sonuç olarak, Atakan Yıldız’ın hikayesi, unutulan isimlerin sadece bir anı değil, yaşam mücadelesinde birer destekçisi olduğunu bizlere hatırlatıyor. Unutmadığımız değerli insanlarla beraber, yeniden hayata tutunmak ve kanser gibi büyük bir düşmana karşı durmak mümkün. Umut, çoğu zaman beklemediğimiz bir yerden gelir, bu da hayatımız boyunca sevdiklerimizle halletmemiz gereken değerli bağların önemini göstermektedir.