Genç kuşakların hayalleri, hayatın dinamikleriyle şekilleniyor. Son yıllarda yapılan bir araştırma, Z ve Y kuşaklarının en büyük hayalini mercek altına aldı. İşte, bu iki kuşağın vizyonunu ve onları geleceğe taşıyan hedeflerini anlamak için yapılan detaylı araştırma sonuçları.
Y kuşağı olarak adlandırılan 1980'lerin sonları ile 1990'ların ortaları arasında doğan gençlerin hayalleri genellikle güvenlik, kariyer ve özgünlük etrafında şekilleniyor. Anket sonuçlarına göre, bu kuşak mensuplarının %65’i iyi bir kariyer sahibi olmanın hayatlarının en büyük hayali olduğunu belirtti. Çoğu Y kuşağı bireyi, bir işte başarılı olmanın ve toplumda tanınmanın kendi hedeflerini gerçekleştirebilmek için en önemli yapı taşları olduğuna inanıyor.
Takım çalışmasına ve işbirliğine büyük önem veren Y kuşağı, kariyer hedeflerinin yanı sıra sosyal ilişkilerine de önem veriyor. Online etkileşimin artmasıyla, sosyal medya üzerinden kurdukları bağlantılar, onların kariyer vizyonlarına da yön veriyor. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve çevresel konulara duyulan ilgi de Y kuşağının büyük bir kısmında belirgin şekilde görülüyor. Gelecek kuşaklar için yaşanabilir bir dünya oluşturma arzusu, onların hayal dünyasını şekillendiren unsurlardan biri. Bu açıdan bakıldığında, Y kuşağının hayalleri sadece bireysel başarı ile sınırlı kalmıyor; aynı zamanda kolektif bir bilinç geliştirme amacını taşıyor.
Z kuşağı, 1997 ve sonrasında doğan gençlerden oluşuyor ve bu kuşak, teknoloji ile iç içe büyüyen bireyler. Onların en büyük hayalleri ise yenilikçilik, girişimcilik ve global değişimin bir parçası olabilme isteği üzerine yoğunlaşıyor. Araştırma sonuçları, Z kuşağının %75’inin kendi işini kurma hayali olduğunu gösteriyor. Bu kuşak bireyleri, iş dünyasında geleneksel yapıların dışına çıkmayı ve kendi yollarını çizerek yenilikçi projelere imza atmayı hedefliyor.
Ekonomik zorluklar ve pandeminin etkileri, Z kuşağının gerçekçi hayal kurmasını sağladı. Bu kuşak, finansal bağımsızlık sağlamak ve toplumsal sorunlara çözüm geliştirmek için kendi projelerini hayata geçirmeye çalışıyor. Z kuşağının teknolojiyi avantajına çevirmesi, onların yaratıcılıklarını ve inovasyonlarını besleyen en önemli etkenlerden biri. Eğitim sistemlerini ve çalışma biçimlerini sorgulayan bu gençler, gelenekten ziyade geleceği hedefliyorlar. Sosyal adalet, iklim değişikliği ve toplumsal dönüşüm konuları ise Z kuşağının hayal dünyasında merkezde yer alıyor.
Bu iki kuşağın hayallerinin benzer ve farklı yönleri, toplumsal değişim ve gelişimi temsil ediyor. İçinde bulunduğumuz günlerde, gençlerin hayalleri ne kadar çeşitli olsa da, ortak bir noktada birleşiyorlar: Daha iyi bir gelecek oluşturma arzusu. Hem Y hem de Z kuşağı, daha sürdürülebilir, adil ve yenilikçi bir dünya için mücadele ediyor. Bunlar, yalnızca bireysel hırsların ötesine geçerek toplumsal bilinç oluşturmayı hedefliyor.
Son olarak, Z ve Y kuşağının hayalleri üzerine yapılan bu araştırma, topluma ilham kaynağı olma potansiyeline sahip. Gençlerin güçlü vizyonları, gelecekteki liderlerimiz olma yolunda atacakları adımların temelini şekillendiriyor. Onların özgün hayalleri ve tutku dolu hedefleri ışığında, geleceğe daha umutla bakabiliriz.